Ağız ortamı kişiler için mahrem kabul edilir. Diş hekimliğinin çalışma alanı, tedaviler sırasında kullanılan aletlerin çeşitliliği, bazı cihazların sesli çalışması, anestezi uygulamasının gerekebilirliği ve çocukluk döneminde zorla yapılmış tedaviler ve diş çekimleri nedeniyle ülkemizde diş hekimi korkusu sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Bu nedenle büyük bir kitle dayanılmaz ağrılarla karşılaşana kadar diş tedavilerini ertelemekte, başlarda küçük işlemlerle tedavi edebileceğimiz dişlerin kaybına kadar giden tablolarla karşılaşmaktayız.

Diğer korkular gibi diş hekimi korkusunun da üstesinden gelmek için korku sebebi ile yüzleşmek ve yanlış varsayımları gidermek kesin çözümdür.

Klinik ortamındaki rahatlatıcı renk ve dekorasyon ürünleri, hastanın hekimi ile sohbet edip korkularını anlatabilmesi ve kafasındaki sorulara cevaplar bulabilmesi, hekimin tedavi sürecini hastaya baştan açıklaması, tedavi sırasında da kullandığı aletleri ve yaptığı işlemleri hastanın anlayabileceği şekilde açıklaması, hastaya ağrı duyduğu anda tedaviye ara vereceği güvenini vermesi pek çok kişideki anksiyete oranını azaltmaktadır. Cihazların seslerinden rahatsız olan hastalar için tedavi sırasında dinlenen rahatlatıcı müzikler ve koltuktaki tv ekranının açık olması kişinin görsel ve işitsel anlamda dikkatini dağıtıp korkuyu azalttığı için büyük oranda yardım sağlamaktadır.

Diş hekimi korkusu yaşayan hastalar için ilk seans tedavi yapılmadan sadece muayene yapılması ve hasta ile sohbet edilmesi genellikle tercih ettiğimiz bir metotdur. Bu seansta hastaya sonraki randevusuna gelirken aceleci olmamasını, kahve gibi kalp ritmini arttıracak içeceklerden kaçınmasını, dinlenmiş bir şekilde randevuya gelmesini ve isterse tedavi sırasında kulaklığını getirip kendi müziklerini dinleyebileceğini hatırlatarak rahat hissetmesini sağlamaya çalışıyoruz.

Bizler tarafından önerilen bu telkinlerle anksiyetesi giderilemeyen hastalarımızda hipnoz gibi psikoterapi yöntemlerini tercih edebilmekteyiz.